ODTÜ Bilişsel Bebek Araştırmaları Merkezince, bebekler üzerinde yapılan çalışma, 1 yaşından küçük bebeklerin bile Türkçe'nin ünlü uyumu ve sözcük vurgusu özelliklerine duyarlılık gösterdiğini ortaya çıkardı.
Bebekler üzerinde yapılan bilimsel bir araştırma, bir yaşından küçük bebeklerin bile Türkçe'nin ünlü uyumu ve sözcük vurgusu özelliklerine duyarlılık gösterdiğini ortaya çıkardı.
ODTÜ Bilişsel Bebek Araştırmaları Merkezince, Türkçe konuşan bebeklerin, ana dilleri olan Türkçe'ye özgü ses özelliklerini ne zaman ayırt etmeye başladıklarını belirlemeye yönelik 6 ve 10 aylık bebekler üzerinde araştırma yapıldı.
Projenin yöneticisi Doç. Dr. Annette Hohenberger, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bebeklerin henüz konuşmadıkları dönemde dile olan duyarlılıklarını göstermek amacıyla böyle bir projeye başladıklarını söyledi.
Hohenberger, ''Bir yaşından küçük bebeklerin bile Türkçe'nin sesbilimsel özelliklerinden olan ünlü uyumu ve sözcük vurgusu gibi özelliklerine duyarlılıklarını bilimsel yöntemlerle göstermek istedik'' dedi.
Çalışma süreci hakkında bilgi veren Hohenberger, şöyle konuştu:
''Bebek ve annesini deney odasına alıyoruz, bebeğe çeşitli sesler dinletip ve görseller izlettirerek, kamera aracılığıyla teknik odadan izliyoruz. Bebeğin göz hareketlerini takip ediyoruz. Küçük bebekler bir şeyi dinlediklerinde o yöne doğru başlarıyla ya da gözleriyle dönerler. Biz de yan odadan bir bilgisayar programı aracılığıyla bebeklerin hangi tarafa kaç saniye baktıklarını yani dinlediklerini ölçüyoruz.''
''300 bilim bebeğimiz var''
Araştırma için kendilerine başvuran bebekleri bir 6 aylıkken, bir de 10 aylıkken test ettiklerini belirten Hohenberger, "Bunun sebebi, gelişimsel bir çalışma olduğundan aynı bebeğin iki farklı gelişim noktasında aynı uyaranlara farklı tepki verip vermediğini araştırıyor olmamız'' dedi.
Bebeklerle çalışmanın zorlukları göz önüne alındığında, oldukça yüksek bir katılımcı sayısına ulaştıklarını ifade eden Hohenberger, ''Şimdiye kadar 300 bebek çalışmaya katıldı. Onlara bilim bebeği diyoruz, o kadar küçük bir yaşta bir bilimsel çalışmanın en önemli parçası oluyorlar. Kendilerine ODTÜ Bilim Bebeği diploması da hediye ediyoruz'' diye konuştu.
Gelen ailelerin çalışmaya katılmaktan çok memnun olduklarını anlatan Hohenberger, ''Gelmişken bebeğin göbek bağını ODTÜ yerleşkesine gömen, hatta belirli bölümleri seçip oraya yönlendirmemizi isteyen bir çok aile de oldu'' dedi.
Bebeklerle çalışmanın zevkli ancak zor olduğunu ifade eden Hohenberger, ailelerden bebeklerin uyku ve mama saatleri dışında araştırmaya katılmalarını istediklerini belirtti. Çalışmanın yapıldığı 1.5 yıllık süreçte komik ve tatlı anlar da yaşadıklarını söyleyen Hohenberger, ''Gündüzleri hiç uyumayan bir bebeği olduğunu söyleyen bir annemizin bebeği, merkezimize gelir gelmez uykuya daldı ve 2 saat uyanmasını bekledik'' diye konuştu.
''İlgiyi uzun süre yüksek tutmak zordu''
Bebeklere dinletilen sözcüklerin Türkçe olduğunu, bazılarının ünlü uyumuna uyduğunu, bazılarının ise uymadığını anlatan Hohenberger, sözcükleri bebek dilinde sıkça kullanılmayanlardan seçmeye çalıştıklarını söyledi.
Bunun dışında bebeklerin ünlü uyumuyla beraber sözcük vurgusuna olan duyarlılıklarını da incelediklerini söyleyen Hohenberger, araştırmanın sonuçlarına ilişkin şu bilgilere yer verdi:
''Araştırma 6 aylık bebeklerin ünlü uyumu olan sözcükleri daha uzun süre dinlediklerini, ancak 10 aylık bebeklerin ise ünlü uyumu özelliği olmayan sözcükleri daha uzun süre dinlediklerini ortaya çıkarmıştır. Aynı durum bebeğin ilgisinin yüksek olduğu bölümlerin analizinde de ortaya çıkmıştır. Ancak bu bulgu bebeklerin ilgisinin yüksek olduğu deneyin başlarında açıkça gözükmekte, daha sonra etkisi azalmaktadır. Bu kadar küçük bebeklerin ilgisini uzun süre yüksek tutmak gerçekten de zordu. Sesli uyaran dışında ışıkları da kullanmamıza rağmen bebeklerin ilgisinin çalışma süresince bir düşüş yaşadığını açıkça gözlemledik.
6 aylık bebeklerin aşinalık tercihi, duydukları dilde baskın bir özellik olan ünlü uyumunu edinim sürecinde oldukları şeklinde yorumlanabilir. Bununla birlikte, 10 aylık bebeklerin yenilik tercihi ise zaten edinmiş oldukları kuralın dışında bir uyaran duymanın beklentilerinin dışında olması şeklinde açıklanabilir.''
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder