Uzmanlar, toplumumuzda dini ve sosyal temelleri olan sünnetin, psikolojik ve tıbbi boyutlarının altını önemle çiziyorlar.,
Çok yakında okullar tatile girecek ve birçok çocuğumuz “önce sünnet sonra tatil” heyecanı yaşayacak. Uzmanlar, toplumumuzda dini ve sosyal temelleri olan sünnetin, psikolojik ve tıbbi boyutlarının altını önemle çiziyorlar. Sünnet olan çocuklarımızın güvenli sağlık hizmeti alma hakkına sahip birer birey olduklarını unutmamak gerektiğini belirtiyorlar.
Sünnet hakkında aileler ve çocuklar tarafından merak edilenleri, Çamlıca Medicana Hastanesi Üroloji Uzmanı Op. Dr. Eren Soner Tekin Sünnet ile ilgili bilgiler verdi.
Sünnet’in, toplumumuzda dini, sosyal, psikolojik ve tıbbi boyutları olan önemli bir olgu olduğunu belirten Dr. Eren Soner Tekin; “Biz bu olguya hem cerrahi hem de psikolojik açıdan yaklaşıyoruz. Bu yaklaşımda iki unsur son derece önemlidir. Birincisi, sünnet yapılacak delikanlı kaç yaşında olursa olsun “hakları” olan bir birey olması, ikincisi de sünnet işleminin vücuttan “kanlı canlı” bir doku parçasının uzaklaştırılması işlemi olmasıdır. Bu iki unsur sünnet adayı “delikanlıyı” bir anlamda her türlü hakka sahip bir “hastaya” dönüştürmektedir.”dedi.
Sünnet mutlaka bir sağlık kuruluşuna yaptırılmalıdır.
Sünnetin mutlaka bir sağlık kuruluşunda, uygun mikropsuz ortam, alet edevat sağlanarak, çocuğun mahremiyet hakkına saygı göstererek, uygun Ağrı kesici/sakinleştirici/rahatlatıcı ilaçlar kullanılarak, uygun cerrahi teknik kullanılarak, uygun cerrahi materyal kullanılarak gerçekleştirilmesi gerektiğini belirten Dr. Tekin, evde yapılan sünnet, sünnet salonunda yapılan sünnet, toplu olarak yapılan sünnetler, çocuğun kollarından bacaklarından çekiştirildiği sünnetlerin son derece yanlış uygulamalar olduğunu söylüyor.
Sünnet’in cerrahi bir müdahale olduğunun ve mutlaka bir uzman tarafından yapılması gerektiğinin altını önemle çizen Dr. Eren Soner Tekin; “Her ne kadar ülkemiz koşulları göz önüne alındığında tüm sünnetlerin hekimler tarafından yapılmasının olanaksız olduğu ortaya çıksa da, başta belirttiğimiz nedenlerden dolayı sünnet işlemi bir cerrahi işlemdir ve bir insana kimlerin cerrahi müdahale yapabileceği de çok açık olarak bellidir. Avrupa Birliği sürecindeki ülkemizde bu konu da zamanı geldiğinde tartışılacaktır. Ancak şu da bilinmelidir ki hekim olmadığı halde Almanya’da Türk çocuklarına sünnet yapan bir vatandaşımız “adam yaralama” suçu ile cezalandırılmıştır. “dedi.
Kimler sünnet edilmemelidir?
Dr. Eren Soner Tekin; “Halk arasında “peygamber sünneti” denilen, bizim “hipospadias” olarak adlandırdığımız durumda idrar deliği penisin ucuna değil, altına açılır, çoğunlukla penis alt yüzünde sünnet derisi oluşmamıştır. Bu tür çocuklar bir çocuk cerrahisi uzmanı tarafından takip edilmeli, uygun zamanda ameliyatları yapılmalıdır. Ameliyatta mevcut sünnet derisi de kullanıldığından bu tür doğuştan gelen yapısal bozuklukları olan çocuklar kesinlikle sünnet ettirilmemelidir. Bu ameliyatlar başarıyla tamamlandığında çocuğun penisi normal sünnetli bir penis görünümü alacaktır.
Bunun dışında kanama bozuklukları olan, eşlik eden tıbbi sorunları olan çocuklar da detaylı bir tıbbi incelemenin ve hazırlığın ardından sünnetlerine karar verilmelidir.”dedi.
Sünnet işleminin yan etkileri nelerdir?
Sünnetin cerrahi bir işlem olduğunun altını çizen Dr. Eren Soner Tekin; tüm cerrahi işlemlerden sonra görülebilecek komplikasyonların sünnetten sonra da görülebileceğini belirterek “Sünnetten hemen sonra ortaya çıkabilecek komplikasyonlar; “kanama”, “yara yerinde enfeksiyon”, “ödem”, “idrar yapma güçlüğü” ve “penis ucunun sünnetle birlikte kesilmesi” dir. Geç dönemde ortaya çıkanlar ise “meatal stenoz” denilen idrar deliğinin daralması ki özellikle çok erken yaşlarda yapılan sünnetlerden sonra ortaya çıkması, sünnet derisinin az veya fazla kesilmesi (genellikle fazla kesilmesi daha büyük sorun yaratır), asimetrik görünüm, idrar yoluna zarar verilmesi olarak sayılabilmektedir.”dedi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder