Yenidoğan bebeğin bakımını bıkıp usanmadan, günde 24 saat üstlenmenin zorluğu ve getirdiği heyecan, anne-bebek arasında oluşan güçlü bağ ile aşılır. Bu mucizevi bağ, bebeğin en önemli gereksinimidir. Ne var ki, yenidoğan bir bebek o kadar aciz ve kırılgan görünür ki, anneyi bu aciz varlığı nasıl en iyi koşullarda yaşatırım telaşı sarar. Yeni doğum yapmış annenin bazen gizli, bazen çok açık biçimde depresif olması doğaldır. Üstelik annenin yanı sıra çiçeği burnunda baba da kolaylıkla depresyonda hissedebilir kendini. Miniminnacık bir bebeğin insanı nasıl da çaresiz hissettirdiğini, ünlü yazar Tolstoy da yazılarında belirtmiştir.
İlk 1 yıl inek sütüne, açıkça ineklere muhtaç olmadan, anne sütüyle bebeği beslemek en büyük amaç olduğundan, annenin mutlu olması, gergin olmaması, yoğun stres yaşamaması biz çocuk hekimlerinin en büyük arzusudur. Bu nedenle evde annenin keyifli olması için herkesin maksimum çabayı göstermesi çok önemlidir. Telaş yaratmamak, annenin iyi beslenmesini ve uykusunu alabilmesini sağlamak, üstündeki yükü paylaşmak çok önemlidir. Bu nedenle bebeğin bakımıyla ilgili detaylar doğum öncesi planlanmış olmalı, ev içinde görev dağılımı bir an önce yapılmalıdır.
Çocuk sorumluluk, torun ise ödüldür. Asıl sorumluluk anne ve babanın üzerindeyken anneanne-babaanne ve dedeler ödüllerinin tadını çıkartmalıdırlar.
Bu arada önemsemeleri gereken en önemli konu loğusa psikolojisidir. Anneye en az stresli olabilecek bir ortam yaratmak, en başta gelen amaçları olmalıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder