9 Aralık 2014 Salı

Kış bebeklerine nasıl bakılmalı?

Kış bebeklerine nasıl bakılmalı?
Mevsim kış olunca; ebeveynler bebekleri soğuktan koruma konusunda daha da hassaslaşıyorlar. Peki doğru oda sıcaklığı kaç olmalı? Uyurken nasıl giydirmeli? Dışarı çıkınca neye dikkat etmeli
 
Anadolu Sağlık Merkezi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayşe Sokullu, kış bebeklerinin bakımında nelere dikkat edilmesi gerektiğini anlatıyor:

Yenidoğan bebeklerin bakımında ısı koruma önemli konulardan biridir. Yenidoğan cilt altı yağ dokusu henüz yeterli kalınlıkta olmadığından vücut ısısını uzun süre koruyabilecek durumda değildir.  Çıplak bırakıldığında veya soğuk ortamlarda vücut ısısı kolayca düşebilir. Diğer taraftan ter bezleri de olgun olmadığından fazla ısıtıldığında terleyemez ve vücut ısısı kontrolsüz olarak yükselebilir.
Yenidoğan bebeğin vücut ısısı koltuk altından 36,5-37,5 derece arasındadır.  Kulaktan ölçülen ısı bundan 0,5-1 derece daha yüksek bulunur.
Kaloriferli ve ısı yalıtımlı evlerde genelde aşırı sıcak ve kuru ortam kış bebeklerini zorlamakta iken sobalı evlerde odalar arası ısı farkı problem olabilir.  Bebeğin oda sıcaklığı 22-23 derecelerde tutulmalı, merkezi ısıtma sistemleri nedeni ile hava aşırı kuru ise odada nemi artıracak basit önlemler alınmalıdır. Özellikle apartman dairelerinde çamaşır yıkama, kurutma, ütü gibi işlemlerin hepsi kapalı ortamda yapıldığından, evde yoğun nem oluşmakta ancak eşit dağılamadığından yatak odalarında kuruluk yaşanmaktadır. Buhar makineleri  aşırı neme ve küflenmelere  sebep olabilir. Bebek odasında ıslak bir parça havlunun kurudukça ıslatılarak bulundurulması yeterli olur. Buna rağmen kuruluk nedeni le burun tıkanıklığı yaşanırsa serum fizyolojikli damlalar ile burun temizliği yapılabilir. Bebek cildi de kuruluktan etkilenir. Banyoda cildi kurutmayan ürünler kullanılabilir ve sonrasında uygun losyon veya bebe yağları ile nemlendirme yapılabilir.
Bebek odası kışın da güneş alabilen, pencere açılarak havalandırılabilen bir oda olmalıdır. Soğuk havalarda bile evin havalandırılması gerekir.
Odalar arası ısı farkının yaşandığı evlerde bebeğin gereğinde çıkarılabilecek birkaç kat ile giydirilmesi ve ısı değişikliğine göre katların azaltılıp artırılması uygun olur. Yenidoğan bebek için tenine temas edecek pamuklu bir badi ve üstüne ayaklı bir tulum uygun kıyafettir. Tulum kalınlığı ısıya göre penyeden kadifeye kadar değişen dokularda seçilebilir. Uyuturken çok kalın giydirilmemesi, üzerine polar gibi hafif ama sıcak tutan bir battaniye  ya da hafif bir yorgan örtülmesi uygun olur. Bebeğin ısıtıcılara çok yakın ve ağır örtüler altında yatırılması sakıncalıdır. Özellikle ilk günlerde uyanma zorlukları, emmeme, halsizlik gibi durumlara yol açabilir. 
Bebekle kışın sokağa çıkılması gerektiğinde normal ev kıyafetinin üzerine giydirilebilen içi izolasyonlu tulum tarzında giyecekler tercih edilmelidir. Dışarıda mutlaka şapka kullanılmalı, rüzgarlı zamanlarda kulakları da içine aldığından emin olunmalıdır. Araba koltuğu ya da pusete kemerlerle bağlanabilen, zarf gibi bebeği sarabilen aparatlar dışarda vakit geçirilmesi gerektiğinde çok yararlıdır. Soğukta, rüzgarda kalınacak ise bebeğin açıkta kalan yüz bölgelerine soğukla teması azaltacak uygun kremler sürülmesi yararlı olur. Araba ile gidilecek yerler için bebek arabanın içinde iken bir kat soyulmalı ya da araba fazla ısıtılmamalıdır.

Tüm yenidoğanlar ilk 4-6 hafta boyunca bağışıklık açısından duyarlı olduklarından her mevsimde ve özellikle de enfeksiyonların sık olduğu kış mevsiminde kalabalıktan uzak tutulmalıdır. Anne baba ve evdeki birinci derece yakınlar dışında kucak ve yakın temastan kaçınılmalı, el temizliğine çok dikkat edilmelidir.  Kış aylarında iç-dış ısı farklarının belirgin olmasının yanında  okul-kreş-iş ortamlarında kapalı ve kalabalık yerlerde daha sık yaşamaktan dolayı enfeksiyon sıklığının artması da kışın doğan bebeklerin bakımında zorluklar oluşturabilir. Dışarıdan gelen ev sakinlerinin bebekle ilgilenmeden önce özellikle el temizliklerine dikkat etmeleri, sigara içilmemesi, hastayken evde maske takılması ve evin sık sık havalandırılması önemlidir. Emziren annelerin nezle gibi solunum yolu hastalıklarına yakalanmaları durumunda emzirmeye devam etmeleri ancak maske kullanmaları ve emzirme dışı zamanlarda bebekle yakın temas etmemeye çalışmaları uygun olur. Böyle dönemlerde emzirme bebeğin annenin bağışıklığından yararlanabilmesi için önem kazanır, sütle solunum yolu enfeksiyonu bulaşmaz.
Kış mevsiminde doğan bebekler için dikkat edilecek başka bir konu da D vitamini desteğidir. Güneş D vitamininin en önemli kaynağı olduğundan özellikle uzun süre güneş görülemeyen aylarda anne sütü alan bebeklerin D vitamini ile desteklenmesine özen gösterilmelidir. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder