21 Nisan 2015 Salı

Baba Olmanın İdeal Yaşı Var Mı?


Erkekler baba olmaya ne zaman hazır oluyor?
Aslında bunun belirgin bir zamanı yok. Toplumsal olarak değişebildiği gibi, kişiden kişiye de değişebiliyor. Günümüzde aslolan kişinin ruhsal yaşı… Kimin ruhen hangi yaşta olduğunu kim bilebiliyor ki? Diyelim ki erkeğin bulunduğu yaş öyle bir relatif noktadır ki nereye yakın olduğunu bilmek mümkün değildir. Kimi zaman bir genç, bir yaşlıdan ölüme daha yakındır. Bazen bir genç için yaşanmışlar, bir yaşlı için yaşanacaklar kadar önem arz eder. Bu durum göz önüne alındığında erkeklerin  çocuğa kimi zaman yirmisinde, kimi zaman ellisinde hazır olduğunu söylemek mümkün
Peki kadınlar çocuk sahibi olma konusunda aynı duyguları mı hissederler?
Kadınlarda durum biraz daha farklı… Kadınlardan sık duyulan bir cümledir: “canım çok çocuk istiyor!”. Nereden icap eder de canı çok çocuk çeker? Kadına bir  yerlerden bir ses geliyor ama tam açıklanamayan bir sestir bu, mantığı da olmuyor. Ama kadın anne olmak istiyor  işte! İşte bu ses duygularımızdır!
Duygularımız mı bizi yönlendiriyor bu konuda?
Bir açıdan evet. Anlamlandıramadığımız, tam olarak açıklayamadığımız bir biçimde bir şeyleri isteriz. Eğer az bir mantık süzgecinden başarıyla geçmiş bir kararı, duygularımız destekliyorsa, bu karar genelde doğru çıkar. O gün nedenlerini açıklayamayız ama zihnimiz arka köşelerinde bizim haberimiz olmadan hesabını kitabını yapmış ve kararını vermiştir. Mantıken “olabilir”i yakaladığımızda, dönüp duygularımıza sormak gerek. “Sen ne istiyorsun?”. İçeriden gelen mantıktan izole edilmiş ses eğer “istiyorum…” diyorsa, mantığın sözü artık orada geçmez. Doğruları, iyileri, gerçekleri topladığımızda çocuk yapma zamanının kabul edilebilir en alt çizgisini yakalarsak, kararı duygulara bırakmak en doğrusudur… Yaşın kaç olmasının önemi yoktur.
Baba olmak için en ideal bir zaman var mıdır?
Aslında idealleri biz yaratırız. İdeali biz koyarız, sonra da peşinden koşarız. İdealler, yakın hedefler değildir. Kolay ulaşılabilir hedefler de ideal olamaz. İdealler uzak bir yerde, belki de hiç ulaşılamayacak olanlardır. “En iyi yaş”ı tanımlamak kadar, “en iyi baba”yı tanımlamak da zordur. İmkansız mükemmellerdir ideallerimiz. Hep bir “daha iyisi” vardır. “Daha iyi” neyse ona ulaşmaya çabalarız. O zaman bekleriz, bekleriz. En iyisi olacak diye bekleriz. Halbuki, en iyisi bizzat “iyisi”dir. “Araba da alayım o zaman çocuk yaparım”, “biraz daha ağırlaşayım öyle çocuk yaparım” gibi ideal zaman arayışı en iyiye değil, genelde en kötüye götürür bizi. “Kararsızlık” durağında oyalanırız. Mantık duyguları kirletir. Mantıksız duygu olmaz ama duygusuz mantık da olmaz. Mantığın karar veremediği yerde, içinizden gelen sese bakmalısınız.
Hangi yaş grubu ideal?
20 – 35 yaş grubunda:  Erkekler bu yaşlarda genellikle hedeflerin peşinde koşarlar. Kariyerde üst noktalara, arabaya sahip olmaya, gücü elde etmeye uğraşırlar. Bu hedeflerden arasında çocuk sahibi olmak da varsa, o zaman bu yaşlar çocuk sahibi olmak için iyi yaş olara kabul edilebilir.
35-40 yaş grubunda: Hayat stabilite kazanır. Hedeflerin önemli bir kısmına ulaşılmış olur. Şimdi sıra eksikliklerin giderilmesindedir. 35 -40 yaş arası özellikle duygusal alandaki eksikliklerin giderilmeye çalışıldığı dönemdir. Para, güç ve başka şeyler olsa da, sevgi eksik kalmış olabilir. Böyle bir eksiklik varsa ve çocuk bu yoksunluğu giderecekse, bu yaş çocuk sahibi olmak için ideal olabilir.
40-45 yaş grubunda: Bu dönemde ise “Aman Allah’ım ben ne yaptım” veya “Eyvah gençlik treni kaçtı!” kaygılarının yaşandığı yaşları oluşturur. Bu yaş grubundaki erkekler Koşturmaktan yaşayamadıklarını düşünmeye başlar. Eğer eksik kalan ve yaşanmamış şey çocuk ise, o zaman bu yaş çocuk yapmak için ideal olabilir. Çocuk yapmanın yaşı değil, hazır olma duygusu vardır.
Hazır olmadığınız zamanda baba olursanız?
Gerçekten hazır olmadığınız zaman çocuğunuz olursa? O zaman doğru zaman değilse? Aslında zamansız olan şeyler de bazen zamanlıdır. Belki zamansız olmuştur ama hiçbir sorun yaratmaz ve her şey yolunda gider. Belki bize göre zamanı değildir ama aslında “tam zamanıdır”. Bu nedenle “zamansız” dediğimiz şeylerin gerçekten “zamansız” olup olmadığını zaman gösterir. Ön yargılı yaklaşmak ise sorunu yaratır. Gerçekten zamanı değil, yani kişi baba olmaya hazır değilse, o kişiyi bekleyen eksiklik duygusudur. Hem hayatını ve planladıklarını tam olarak gerçekleştirememek, hem de babalığı tam yapamamak! Eksiklik duygusu da zaman içinde suçluluk duygusuna veya öfkeye dönüşebilir. Çocuk için bu durum iki ayrı sonuç doğurabilir: Bazen çocuklar, bunu normal olarak kabul ederler ve yaşarlar. Başka türünü bilmedikleri için bu onların normalidir ve eksik de olsa, çoğu zaman yeterlidir. Bir diğer grup çocuksa bunu “sevilmiyorum” duygusuyla eşleştirir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder