Doğum esnasında ya da sonrasında ortaya çıkan çeşitli vücut lekeleri, genellikle kendiliğinden geçiyor. Ancak bazıları, cilt kanserine yol açan riskler taşıyabiliyor
Amerikan Hastanesi Dermatoloji Bölümü’nden Dr. Deniz Akkaya, çeşitli vücut lekeleri hakkında bilgi verdi: “Doğum lekeleri, doğumda ya da bazen hayatın ilk aylarında ortaya çıkan, deriye ait elemanların anormal şekilde yerleşimleri sonucu gelişen, genellikle zararsız ve kendiliğinden gerileyen lekelere denir. Doğum lekelerinin neden oluştuğu tam bilinmez. Bilinenin aksine gebelik esnasında annenin bir davranışı sonucu ortaya çıkmaz. Lekeler, basitçe pigmentli (renkli) ve damarsal olarak iki gruba ayrılabilir.
MONGOL LEKELERİ: Pigmentli doğum lekeleri arasında en sık ‘mongol lekeleri’ görülür. Bunlar, koyu tenli bebeklerde daha sık görülür ve sıklıkla bel, kalça bölgelerinde grimsi mor, deri seviyesinde yamalar şeklinde ortaya çıkar. Genellikle tedavi gerektirmez ve birkaç yıl içinde kendiliğinden kaybolur. Ancak bacakların tamamını ya da vücudun bir yarısını kaplayacak kadar geniş olduklarında, başka doğum lekeleriyle birlikte bulunduklarında, bazı hastalık ve sendromlara işaret edebileceklerinden, araştırılmaları gerekir.
SÜTLÜ KAHVE LEKELERİ: Açık kahve renkli, deriyle aynı seviyede, düzgün sınırlı, oval lekelerdir. Her 10 bebekten 3’ünde birkaç tane görülebilir ve herhangi bir soruna işaret etmezler. Ancak sayılarının beş ve daha fazla olması durumunda bazı hastalıklara işaret edebilir.
DOĞUMSAL BENLER: Yaklaşık olarak her 10 bebekten birinde görülen, doğumda veya hayatın ilk bir yılı içinde ortaya çıkan kahverengi benlerdir. Bunlar, derinin rengini oluşturan pigmenti üreten melanosit adlı hücrelerden oluşur. Erişkin dönemde alacakları nihai boyuta göre küçük, orta ve büyük boy olarak üç gruba ayrılırlar. Doğumsal benler, bir çeşit deri kanseri olan malign melanom gelişimi için potansiyel risk taşır. Ancak bu risk, küçük ve orta boydaki, düz yüzeyli, düzgün şekilli benler için çok düşük. Nihai çapı 20 cm.’yi aşacak büyük boy doğumsal benler, malign melanom ve diğer bazı kötü huylu tümörlerin gelişimi açısından daha riskli.
Cerrahi gerekebilir
Büyük boyutlu, yüzeyi düzgün olmayan, hızla değişiklik gösteren doğumsal benler dermatoloji hekimi tarafından değerlendirilmeli ve gerekirse cerrahi olarak çıkartılmalı. Bilinenin aksine benlerin çıkartılması bir tehlike arz etmez, tersine kanser şüphesi taşıyan bir benin erken dönemde ve uygun teknikle çıkartılması hayat kurtarabilir.
Küçük boyutlu ve düzgün yüzeyli, vücudun kolayca izlenebilecek bir alanında yerleşmiş doğumsal benlerse düzenli takip edilebilir. Damarsal doğum lekeleri derideki kan damarlarının demetler halinde bir araya gelmesiyle oluşurlar. Mavi, gri, pembe veya kırmızı renkte olabilirler. Damarsal doğum lekelerinin birçok çeşidi bulunmaktadır. Deneyimli hekimlerce yapılan klinik muayeneyle kolaylıkla ayırıcı tanı yapılabilse de, bazen kesin tanıyı koyabilmek için, haftalarca veya aylarca takip etmek veya ileri incelemeler yapmak gereklidir. En sık olarak görülen damarsal doğum lekeleri arasında somon lekesi, hemanjiom ve şarap lekesi sayılabilir. Bunların dışında bazı nadir damarsal doğum lekeleri de görülebilir.
SOMON LEKESİ: En sık görülen damarsal doğum lekesidir. Yenidoğanların yaklaşık yarısında görülür. Soluk, hafif kırmızı, pembe renkli ve deri seviyesindedir. Alın, göz kapağı, burun ucu gibi alanlarda yerleştiğinde ‘melek öpücüğü’, ensede yerleştiğinde ‘leylek ısırığı’ olarak anılır. Yüz bölgesindekiler, 1-2 yaş arasında kaybolurken, ensedekiler çoğunlukla kalıcıdır. Bunlar zararsızdır ve herhangi bir tedavi gerekmez.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder