"Araştırmalar, 30 yaşından önce doğum yapan ve bir yıl ya da daha fazla süreyle bebeğini emziren kadınların yumurtalık kanserine yakalanma riskinde de belirgin bir azalma olduğunu ortaya koymuştur"
Özen, meme kanserinin hormon kaynaklı bir hastalık olduğunu, kesin olmamakla en önemli etkeninin genetik faktörler olduğunu belirtti.
Emziren kadınlarda meme kanseri riskinin daha az olduğunu belirten Özen, şunları söyledi:
''Meme kanseri hormonsal kaynaklı bir hastalıktır. Hastalıkta erken teşhis ve tedavi önemli. Yapılan araştırmalara göre çocuk emziren kadınlarda meme kanserine yakalanma riski diğer kadınlara göre daha az. Emzirme sürecindeki östrojen seviyesi düşük olur. Bu da kanser açısından koruyucu bir etki gösterir. Meme hücrelerinde süt üretimi sırasında meydana gelen birtakım moleküler değişiklik, bu hücreleri kanser gelişimine karşı daha dirençli hale getirir. Ayrıca emzirmek, yumurtalık kanseri oluşumunu da büyük ölçüde engeller. Araştırmalar 30 yaşından önce doğum yapan ve bir yıl ya da daha fazla süreyle bebeğini emziren kadınların yumurtalık kanserine yakalanma riskinde de belirgin bir azalma olduğunu ortaya koymuştur.''
''Kadınlar bilinçli olmalı''
Özen, "kadın" olmanın meme kanseri riskinin görülmesinde birinci faktör olduğunu açıklayarak, her 8 ile 12 kadından birinde meme kanseri görüldüğünü kaydetti.
Meme kanseri konusunda kadınların bilinçli olması gerektiğini vurgulayan Özen, ''Meme, estetik açıdan kadınlar için önemlidir. Kanserli memelerde, memenin mümkün olduğu kadar yerinde bırakılması, şekil bozukluğunun önlenmesi önemlidir. Zorunlu olarak memenin tamamının alınması durumunda ise estetik girişimlerle görünümün düzeltilmesi gerekir'' dedi.
Prof. Dr. Özen, meme kanserinin 20 ile 40'lı yaşlarda daha yaygın görüldüğünü sözlerine ekledi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder