Doğumdan sonraki ilk dört haftayı kapsayan yenidoğan döneminde kullanılan deri bakımı ürünleri parfüm, boya ve zararlı etkileri bilinen kimyasallar içermemeli.
Amerikan Hastanesi Dermatoloji Bölümü’nden Dr. Deniz Akkaya, yenidoğanların cilt bakımıyla ilgili bilgi verdi: “Bebek ve çocukların derisi, hem yapısal, hem de işlevsel olarak, erişkinlerden farklı. Ergenlik dönemine kadar deri ve deri ekleri henüz tam olgunlaşmamış haldedir. Derinin bazı tabakalarının daha ince, deriden su emilmesinin ve kaybının daha hızlı olması, derideki doğal nemlendirici faktörlerin daha az seviyede bulunması, çeşitli hücrelerin işlevlerini tam anlamda yerine getirememesi ve deri yüzey alanının vücut ağırlığına oranla fazla olması nedeniyle bebek ve çocuklar daha hassastır. Böylece derinin doğal bariyer fonksiyonunun bozulmasına, güneş ışınlarının zararlı etkilerine, temasa bağlı tahriş ve alerji gelişimine veya kullanılan ürünle ilaçların deriden emilmesine bağlı toksik etkilerin ortaya çıkmasına daha yatkındır. Yani ailelerin, bebeklerinin bakımlarına ekstra özen göstermesi gerekir.
Uyum sürecindeki sorunlar geçici
Doğumdan sonraki ilk dört haftayı kapsayan yenidoğan dönemi, bu farklılıkların en belirgin izlendiği süreçtir. Bu dönemde deride görülen farklı döküntülerin büyük kısmı, dış dünyaya uyumla ilgili gelişen zararsız ve kendiliğinden gerileyen tablolardır. Örneğin dudaklarda emmeye bağlı küçük, su toplamış kabarcıklar izlenebilir. Vücudun farklı alanlarında kısa süreli ve geçici renk değişiklikleri, yüzle gövdede küçük kırmızı kabarcıklar, sarı yağ noktacıkları, küçük sivilceler ortaya çıkabilir.
Bunlar, çoğunlukla normal kabul edilir. Ancak gerilemeyen, vücudun büyük bölümünü kaplayan döküntü varlığı ya da bu bulgulara ateş, genel durum bozukluğu eşlik etmesi halinde doktora başvurulmalı. Hayatın ilk birkaç haftasında deride ince bir soyulma olması da normal ancak ciltte aşırı kuruluk, sürekli ve yoğun soyulma durumunda iktiyoz grubu hastalıklar ve çeşitli sendromların değerlendirilmesi gerekir.
Bakım ürünlerinin içeriğine dikkat!
Vücudumuzun en büyük organı deri, pek çok farklı işleve sahip. Deri bakımının, özellikle yenidoğan döneminde, dikkatli yapılması önemli. Yenidoğan derisinin geçirgenliği fazla, pH derecesi yüksek, deri katları arasındaki bağlantıları zayıf ve kalınlığı erişkinlere oranla beş kat daha ince. Bu nedenle kullanılan cilt bakımı ürünleri parfüm, boya ve zararlı etkileri bilinen kimyasallar içermemeli.
Göbek bağı temizliği
Bebeğin ilk banyosu genellikle göbek bağı düştükten sonra yaptırılır. Göbek bağı genellikle 5-10 gün içeresinde düşer. Bu alanın mikroplardan korunması için doktor tarafından önerilen, alkol veya iyot içermeyen bir antiseptik solüsyon kullanılmalı. Solüsyonla bölgenin temizlenmesi ve beze bağlı tahrişi engellemek amacıyla göbek altından aşağı doğru kıvrılarak kapatılması uygun olur.
İdeal su sıcaklığı
Bebeklerin banyo suyu daima ılık (37 derecenin altında) olmalı, ortam ısısıysa 21-22 derecede tutulmalı. Banyolar, 5-10 dakikadan uzun sürmemeli. Temizleme, sünger ya da lif gibi aşındırıcılar kullanılmadan yapılmalı. Saçlar ince, seyrek ve kısa olduğundan, vücut için kullanılan temizleyicinin saçlar için de kullanılması uygun. Ancak konak oluşumu varlığında banyodan birkaç saat önce saçlı deriye nemlendirici yağ uygulaması sonrasında yine konak oluşumunu engelleyen, göz yakmayan bir şampuan tercih edilebilir. Banyo sonrasında ısı kaybını engellemek için bebek, hızla ılık ve kuru bir havluya sarılmalı, tamponlanarak kurulama yapılmalı ve gerekirse uygun nemlendiriciler sürülmeli.
Nemlendiriciler, banyodan çıktıktan sonra ilk üç dakika içinde uygulandığında daha etkili olur. Banyoların akşam saatlerinde, uyku öncesi yapılması, bebeğin daha huzurlu uyumasını sağlar. İlk aylarda, haftada 2-3 kez yıkama yeterli. İlk aylardan sonra günlük olarak banyo veya duş yapılabilir.
Bez bölgesinin bakımı
Sürekli olarak kapalı kalan bez bölgesi, tahriş ve yaralanmalara karşı çok hassastır, özel bakım gerektirir. İdrar ve dışkının deriye teması ve bölgenin sürekli kapalı kalması pişik oluşumunu kolaylaştırır. Bu nedenle sık bez değiştirilmesi ve bölgenin havalandırılması önemli. Temizlik için idrar sonrasında ılık su ve yumuşak pamuklu bezle önden arkaya doğru, sürtmeden, tamponlayarak silme ve sonrasında yine tamponlayarak kurutma yapılması gerekir.
Dışkıdan sonra bölge, yumuşak bir temizleyiciyle yıkanmalı. Ev dışındaki ortamlarda bez değiştirirken, pratik olması açısından parfüm içermeyen ıslak mendiller kullanılabilir. Temizleme ve kurulamanın ardından, bölgede kızarıklık gelişmesi durumunda, çinko oksit içeren pomatlar veya saf katı vazelin kullanılabilir.
Uygun bakıma karşın birkaç gün içinde iyileşmeyen kızarıklık varlığında, bez bölgesinde döküntüye neden olan diğer nedenlerin araştırılması ve uygun tedavinin düzenlenmesi için doktora başvurulmasında fayda var.”