30 Mart 2015 Pazartesi

Emzik vermeli mi, vermemeli mi?

Bebek doğunca, annelerin bir derdi de bebeğine emzik verip vermeme konusunda yaşadıkları kararsızlıktır. Emzik kullanmak gerçekten gerekli midir, gerekliyse nelere dikkat etmek gerekir, emzik hangi durumlarda bebeğe zarar verir ve emzik ne zaman bırakılmalıdır? Emzik konusunda aklınıza gelebilecek tüm soruların cevabı, bu yazıda…
Hiç unutmam, daha hamileliğimde karar vermiştim, bebeğime emzik vermeyecektim. O meme olarak bir tek annesinin memesini bilecekti! Fakat gelin görün ki yani bildiğiniz üzere, annelik asla “Asla!” dememeyi öğrenmek konusunda harika bir öğretmen…
Kızım Duru, emme refleksi çok güçlü bir bebekti!
Doğumdan sonra, memelerime bir yapıştı ki sormayın. Tamam, emzirmek istiyordum, fakat 24 saat değil! Ah, ah, daha hastaneden çıkmadan memelerim kan revan içinde kalmıştı bile… Güya, ilk başlarda bir memede 10 dakikadan fazla tutmayacaktım bebeğimi; gittiğim hamilelik kursunda Sevgili Ayşe Öner, biz anne adaylarına bunu sıkı sıkı tembih etmişti. Fakat heyhat; bebeğim sürekli emmek istiyordu. Emzirmek harikaydı ve bebeğim iştahla emdiği için de mutluydum elbet; ama sürekli emzirdiğim için de sürekli uykusuz ve bitkindim. Ve açıkçası, her anne gibi bu durumda da yine tek endişem sadece ve sadece bebeğimdi!
Öte yandan, çoğu doktor emzik kullanımı için -mecburi durumlar hariç- bebeğin en az 1 aylık olmasını beklemeyi tavsiye ediyordu. Çünkü “1 aydan önce emzik ya da biberon kullanımı çocuğun annesini emmeyi reddetmesine ve anne sütü alamamasına neden olabilir” deniyordu. 
PEKİ, BEN NE YAPACAKTIM? 
Doğumdan 15 gün sonra, bebeğimin bu çok güçlü emme refleksiyle nasıl baş etmem gerektiğini netleştirmek üzere doktorumu aradım. Bana; “Hemen emzik kullanmaya başla, kendini perişan etme” dedi. Kullanmayı hiç mi hiç istemediğim emzik, böylece hayatımıza giriverdi! Ve ben de biraz olsun nefes aldım… Emzik konusunda en dikkat ettiğim nokta ise, bebeğimin, uykuya daldıktan sonra emziğini yavaşça ağzından almaktı! Zaten 1-2 aylık olduktan sonra anne sütü zamanları kendiliğinden düzene girdi. Memelerim de iyileşti…
Ve bebeğim 9 aylıkken de emziği bıraktı… Mutluydum; emzik bir bağımlılığa dönüşmeden yardımcımız olmuştu…  Ve bana asla, asla dememeyi öğretmişti; ölçü ve denge hayatın her aşamada anahtarlarıydı…
Fakat bu konuda uzmanların da görüşleri var elbet… Bakınız onlar emzik konusunda biz anneleri hangi noktalarda uyarıyorlar…
Amerikan Pediatri Uzmanları Birliği ani bebek ölümleri sendromunu engellediğini düşündüğü için 1 yaşına kadar emzik kullanımını tavsiye ediyor. 
Oyuncağına sarılıp uyumayı öğrenebilir...        
Duygu Çalışır
(Pedagog)
“Bebek dünyaya emme refleksiyle birlikte gelir. Buna ‘oral dönem’ denir ve yaklaşık 2 yaşına kadar devam eder. Bebek başta anne memesi olmak üzere her şeyi ağzına götürür, tadına bakar, tanımaya çalışır. Bu dönemde görülen emme refleksi bebeğin hem beslenme hem de güven gereksinimlerini gideren bir işlev görür. Bu noktada emzik, bebeğin hem fiziksel olarak emme gereksinimini gidermek hem de duygusal olarak bebeği güvende hissettirmek, rahatlatmak ve anne memesinin beslenme dışında kullanımını azaltmak amacıyla kullanılabilir. 
YARARLARI VE ZARARLARI
Emzik, alışkanlık yapan bir nesnedir. Kullanım zamanı ve süresi sınırlandırılmadığı takdirde bebekler tüm gün ağızlarında emzikle dolaşabilirler. Bu durum hem anne sütü alımını hem de diğer besinlerin yenmesini azaltır. Beslenme konusunda sıkıntı yaşanmasına, buna bağlı olarak da gelişim geriliklerine neden olabilir. Ayrıca uzun süreli emzik kullanımı ağız ve diş yapısının bozulmasına, konuşmanın ve psikolojik olgunlaşmanın gecikmesine, kulak ve burun hastalıklarının daha sık görülmesine neden olur. 
UYKUYA GEÇERKEN... 
Emzik kullanımının alışkanlık haline dönüşmemesi için sadece uykuya geçiş amaçlı kullanılması daha uygundur. Emzikler genellikle damaklı ve damaksız şekillerde üretilmektedir. Damaksız modeller şekil olarak anne memesine daha yakın oldukları için yeni doğan bebekler tarafından daha çok tercih edilir. Ancak bu modeller diş ve damak yapısında bozulmalara neden olur. Ancak her iki modeldeki emzik de çocuk 2 yaşına gelmeden önce bırakılmalıdır. 21 yaşından itibaren bebeğe yatmadan önce emzikle birlikte sevdiği yumuşak bir oyuncağın verilmesi, oyuncağına sarılarak uyumayı öğrenmesi sağlanabilir. Daha yoğun olarak emzik kullanan bebeklerde ise önce emziğin sadece uyku zamanlarında verilmesiyle işe başlamak daha uygun olacaktır.
Her konuda olduğu gibi emziği bırakma konusunda da anne babaların öncelikle kararlı olmaları, hem kendi içlerinde hem de aralarında tutarlılık göstermeleri önemlidir. 
İŞTE BIRAKTIRMA YÖNTEMİ!
- Emziğin bırakılacağı uygun zamanı belirleyin, sıkıntısız bir dönem olmalı.
- Evde bulunan tüm emzikleri atın.
- Bebek emziğini istediğinde artık emziğin olmadığını söyleyin ve uykuya geçene kadar yanında oturun, ağladığında elini tutup güvende olduğunu hissettirin.
- “Sen artık büyüdün” tarzında ifadeler kullanmayın. Emzikten yoksun kalmak ve büyümek arasında ilişki kuran çocuk büyümenin iyi olmadığını düşünebilir. Bu durum bazı çocuklarda ‘büyümemek için yemek yememe’ davranışına neden olabilir.
- Genellikle ‘bıraktırma’ işi 1 hafta içinde hallolur. Kararsız ve tutarsız davranışlar süreci uzatacaktır.

TWO FRONT TEETH - 2 DİŞLİ EMZİK




3 ay ve üzeri bebekler içindir.


29 Mart 2015 Pazar

CHİCCO BAND YÜRÜTEÇ

Yürütec Kac Aylıkken Kullanılır ? Yürütec Ne Zaman Kullanılmalı



Anne babalar, bazen bebeğin yürümesini kolaylaştıracağına inanarak, bazen de onun hoşça vakit geçirip eğlenmesi için yürüteç alıyorlar. Evet, gerçekten de bebekler yürüteçte hoş zaman geçirebilirler, fakat doktorunuza danıştığında bunu onaylamadığını göreceksiniz. Yürütecin, sanılanın aksine, yürümeyi kolaylaştırıcı değil engelleyici etkisi vardır. Çünkü, kolayca hareket kabiliyeti kazanan bebek, kendisi çaba harcamaya gerek duymayacak, yürüme denemelerinden vazgeçebilecektir. Üstelik yürüteçte; yürüme için özellikle önemli olan kalça ve üst bacak kasları değil, alt bacak kasları çalışmaktadır. Ayrıca, bebeğin takılıp düşme, önceden ulaşamadığı tehlikelere ulaşma riski vardır. Bebeğin emeklemesi, yerde yuvarlanması onun gelişimi açısından daha yararlıdır, hazır olduğunda nasılsa yürüyecektir .

CHİCCO BAND YÜRÜTEÇ



Chicco Band Yürüteç
  • Chicco band farklı boyutlardaki bebeklerin boylarına göre ayarlanabilen, yürümeyi ve pediatristlerin önerdiği yere doğru basmayı destekleyen bir üründür.
  • Oturma yerinin yüksekliği ayarlanabilir.
  • Gövde yüksekliğinin bebeğin vücut ölçülerine göre ayarlanarak bebeğin ayaklarının yere doğru şekilde basmasının sağlanması çok önemlidir.
  • Çok az yer kapladığı için kullanılmadığında katlanarak kaldırılabilir.
  • Tabanı geniş ve sağlam olan ürünün çevresi, evdeki mobilyaları ve duvarları korumak için darbeye dayanıklı profillerle güçlendirilmiştir.
  • Önündeki elektronik paneli sayesinde çalan melodiler ve renkli ışıklar bebeği eğlendirir.
  • Oyuncak panel istenirse çıkarılarak pusetlerdeki ön barlara bağlanabilir.vvvvv


27 Mart 2015 Cuma

Bağlama Tütü Etek + Saç bandı - neon sarı



Not: Siparişinizde beden seçimini belirtiniz.
Fransız tüllerinden oluşan kabarık belden bağlamalı rengarenk tütüler.
0-2 years / yaş
2-4 years / yaş
4-7 years / yaş


24 Mart 2015 Salı

VERY BELLA, %100 NAİL SÜPER SİMLİ TIRNAKLAR



















Pırıl pırıl simli tırnaklar bu set çok kolay.Paketin içerisinde 1 adet normal ,1 adet simli oje ve parmak ayıracı bulunur.Önce oje sonra sim tırnaklara sürülür.Parmak ayıracı ayak için kullanılabilir.Güzellik ipuçları kartı da pakete dahil.2 asorti. Ürün resmi temsilidir. Siparişler stok durumuna göre gönderilmektedir. Detaylı stok bilgisi için iletişime geçiniz.

GIGASET PV830 Video Bebek






Video / Monitör: 3D ayarlanabilir kamera ve yakalama açısı ile gece
görüş teknolojisi (gece görüş teknolojisi Video izleme iyi bir bütünlük
veriyor, müdahale olmaksızın)
İletişim: Bebeğinizi gerçek iki yönde,
iletişim sağlayabilme.
Ninniler: Dokuz uzaktan kumandalı ninniler ve
gece lambası.
2.4GHz dijital video teknolojisi FHSS, 2.4 "TFT LCD
ekran, 25fps de gerçek zamanlı video QVGA, 3D ayarlanabilir kamera
yakalama açısı, gece görüş, Vox Hi / Lo / Kapalı, sayfa
Ses Bar
Endikasyonları, cevap vermek, nightlight, ninni, Uyarı titreşimli,
sıcaklık İzleme
Bebek Ünitesi Kamera Montaj Klip, 2 adaptörler

20 Mart 2015 Cuma

Etkinlik linkleri

http://etkinlik.blogspot.com.tr/2015/03/ozlem-hanma-3-ayda-50-kilo-verdiren.html
http://etkinlik.blogspot.com.tr/2015/03/cabucak-gobek-eritmek-isteyenler-bu.html
http://etkinlik.blogspot.com.tr/2015/03/gobek-yaglarn-yakan-en-pratik-karsm.html
http://etkinlik.blogspot.com.tr/2015/03/karn-yaglarndan-kurtulalm-ister-misiniz.html
http://etkinlik.blogspot.com.tr/2015/03/ev-yapm-sklastrc-vucut-losyonu.html
http://etkinlik.blogspot.com.tr/2015/03/3-haftada-basenleri-inceltin.html
http://etkinlik.blogspot.com.tr/2015/03/gobek-eriten-kuru-denedim.html
http://etkinlik.blogspot.com.tr/2015/03/zayflamay-zorlastran-7-davrans.html
http://etkinlik.blogspot.com.tr/2015/03/sarmsak-cay-zayflatyor.html
http://etkinlik.blogspot.com.tr/2015/03/son-5-yln-en-etkili-zayflama-cay.html
http://etkinlik.blogspot.com.tr/2015/03/verilen-kilo-neden-geri-alnyor.html
http://etkinlik.blogspot.com.tr/2015/03/hint-yag-zayflatyor-mu-nasl.html
http://etkinlik.blogspot.com.tr/2015/03/selulitleri-yok-eden-pratik-uygulama.html
http://etkinlik.blogspot.com.tr/2015/03/kalcalarndaki-fazlalktan-bu-hareketle.html
http://etkinlik.blogspot.com.tr/2015/03/vulvadini-her-alti-kadindan-birinde.html
http://etkinlik.blogspot.com.tr/2015/03/vucudunuzu-temizleyin.html
http://etkinlik.blogspot.com.tr/2015/03/efsane-sehir-prag.html
http://etkinlik.blogspot.com.tr/2015/03/2015-ilkbahar-yaz-trend-elbise-modelleri.html
http://etkinlik.blogspot.com.tr/2015/03/takip-edilesi-moda-bloglar-vogue-haus.html
http://etkinlik.blogspot.com.tr/2015/03/2015-kz-cocuk-yazlk-elbise-modelleri.html
http://etkinlik.blogspot.com.tr/2015/03/modern-yatak-odas-dekorasyon-ornekleri.html
http://etkinlik.blogspot.com.tr/2015/03/pazartesi-kombini.html
http://etkinlik.blogspot.com.tr/2015/03/yeni-sezona-askeri-tarz-ile-giris.html
http://etkinlik.blogspot.com.tr/2015/03/2015-ilkbahar-yaz-sezonu-ayakkab.html
http://etkinlik.blogspot.com.tr/2015/03/spor-cok-moda.html
http://etkinlik.blogspot.com.tr/2015/03/trend-pudra-rengi-cantalar.html
http://etkinlik.blogspot.com.tr/2015/03/favori-cocuk-kitaplarmz.html
http://etkinlik.blogspot.com.tr/2015/03/lider-bir-cocuk-yetistirmek.html
http://etkinlik.blogspot.com.tr/2015/03/cocuklara-ilac-vermek-ne-kadar-dogru.html
http://etkinlik.blogspot.com.tr/2015/03/kendisine-guvenen-guclu-cocuk.html
http://etkinlik.blogspot.com.tr/2015/03/cocugum-yemek-yemiyor.html
http://etkinlik.blogspot.com.tr/2015/03/okul-basarsn-kulag-etkilemesin.html
http://etkinlik.blogspot.com.tr/2015/03/cocuklar-ve-siddet-icerikli-oyunlar.html
http://etkinlik.blogspot.com.tr/2015/03/anne-babalar-cocuklarnn-yannda-nasl.html
http://etkinlik.blogspot.com.tr/2015/03/cocugunu-suca-itme.html
http://etkinlik.blogspot.com.tr/2015/03/annelerin-kabusu-uyku-egitimi.html
http://etkinlik.blogspot.com.tr/2015/03/muhtesem-istanbul-manzaras.html
http://etkinlik.blogspot.com.tr/2015/03/ekip-calsmas-guzel-ama-nasl.html
http://etkinlik.blogspot.com.tr/2015/03/turkiyeyi-tumu-ogrenci-22-takm-temsil.html
http://etkinlik.blogspot.com.tr/2015/03/calsann-tatil-faturas-gider-yazlabilir.html
http://etkinlik.blogspot.com.tr/2015/03/basar-nasl-elde-edilir.html
http://etkinlik.blogspot.com.tr/2015/03/basarl-hayatn-10-srr.html
http://etkinlik.blogspot.com.tr/2015/03/diplomann-tozunu-almak.html
http://etkinlik.blogspot.com.tr/2015/03/lider-mi-yonetici-mi.html
http://etkinlik.blogspot.com.tr/2015/03/girisimci-yi-basarya-goturen-yollar.html
http://etkinlik.blogspot.com.tr/2015/03/is-dunyasnda-istediginize-sahip-olmak.html
http://etkinlik.blogspot.com.tr/2015/03/baska-bir-gun-mumkun-mudur.html
http://etkinlik.blogspot.com.tr/2015/03/mulakatlarda-size-sorulamayan-en-kritik.html
http://etkinlik.blogspot.com.tr/2015/03/yeni-bir-ise-mi-ihtiyacnz-var.html
http://etkinlik.blogspot.com.tr/2015/03/dersi-daha-iyi-nasl-ogreniriz.html
http://etkinlik.blogspot.com.tr/2015/03/hafzay-gelistiren-besinler.html
http://etkinlik.blogspot.com.tr/2015/03/girisimcilik-nedir.html
http://etkinlik.blogspot.com.tr/2015/03/tuvalet-egitimine-hazr-msnz.html
http://etkinlik.blogspot.com.tr/2015/03/bu-belirtiler-yeme-bozuklugu-habercisi.html
http://etkinlik.blogspot.com.tr/2015/03/mega-holdings-hakknda-savclgn.html


















19 Mart 2015 Perşembe

Bebek telsizleri sağlık açısından tehlikeli mi?

Bu yazıyı “Paranoyak Anne” başlığı altında başlayıp taslaklara atmışım. Yazıya başladığım gün bu linkteki makaleyi okuduğum ilk gündü. O gün “Hadi toplanın Mikronezya’daki adalardan birine taşınıyoruz. Aman orada da ozon ince. Uff” diye saçımı başımı yolduğum bir gündü. Keza pek yakınlardaki devlet okulunun bacasına yerel bir cep telefonu şirketinin baz istasyonlarının bağlanmış olduğunu görmüş, okul aile birliği toplantısında “Oooo! senede $24bin gelecek” şakşaklarının arkasından sorduğum, “e bunun çocukların sağlığı üstün etkilerini araştırdınız mı?” soruma da “Aksi sağlam delillerle ispat edilene kadar bizim için gayet sağlıklıdır. Ha evdeki cep telefonunuzun yaydığı radyasyon ha bu!” cevabını alıp, Allah’a emanet diyerek olay mahallini terketmiştim.
Çocuğum o okula gitmiyor (o yüzden pek carlama durumum da olmadı) ama gelecek senelerde gitme ihtimali yüksek. Bir taraftan bir devlet okulu için şu ekonomide senede $24k nın çok sağlam para olduğu aşikar. Ve de acı gerçeklere bakarsak, o okula takılmasaydı, o baz istasyonu yakındaki başka bir yüksek yere takılacaktı. Keza bana söylenilen bir örnekte daha evvel bir okulun okul aile birlikleri bu teklifleri geri çevirmişler ve hemen yakınındaki hastane üstüne atlamış. Öte taraftan internette tüm baz istasyonlarını ve radyo vericilerini görebildiğiniz bir websitesi var ve önüm arkam sağım solum sobe. Açıkcası durum nazik bir tabirle iki ucu keskin kılıç.
Neyse sadede gelip, bebek telsizinin bebek sağlığı üzerindeki etkisi konusuna geri dönelim. Ben bu bebek telsizleri işini vakti zamanında detaylıca araştırıp radyo frekansı ile çalışan telsizlerin bir radyodan daha tehlikeli olmayacağını okuyup bu konuyu rafa kaldırmıştım.
Ta ki bu yazıyı okuyuncaya dek. İngilizce bilenler yazıyı dikkatle okusunlar. Bilmeyenlere söyle özet verebilirim. Evinizde radyasyon yayan tüm aletleri tek tek yorumluyorlar ve bebek telsizine gelince diyor ki:
Ben beynimden vurulmuşa döndüm. Bu kaçıncı son dakika golü? dedim. Tam Kıpırcan biberonu bıraktı, BPA teranesi çıktı. BPAsız biberonlar satışa çıktı. Bizimki 1.5 sene normal plastikten içti. Tam 2 yaşına kadar Kıpırcan’a sütten daha fazla DHA, vitamin vs var diye süt yerine devam maması içirdik, normal süte geçtik. Devam mamalarında önce eser miktar silikon, ardından bebekler sevsin diye fazla şeker çıktı. Allahtan Kımılnaz m.e.meden başka birşey almadı da içim rahat idare ettik. Benden aldığı süt bitince de direk organik inek sütüne geçtik.
Kıpırcan’da 5 sene, Kımılnaz’da 3 sene kullan telsizleri. Sonra gel tam odaları birleştirip de, telsizi tutsak mı, kaldırsak mı diye münazara ederken bunu oku.
Bunun üstüne daha evvel şu yazımda yazdığım gibi eşim Utah Üniversitesine “nedir bu araştırmanın özü” diye e-mail attı ve şu cevap geldi (Orijinali en altta):
Emin değilim ama Dr. Carpenter tarafından referans gösterilen çalışmanın Elektrik ve Bilgisayar Mühendisliği bölümünden Dr. Om Gandhi’ye ait olduğuna inanıyorum. Çalışmayı ekte gönderiyorum. Esas nokta, radyo frekans alanı kuvvetinin çocuklarda yetişkinlerden daha fazla olmasıdır, çünkü, tabi ki çocuklar daha ufaktır.
Bu konularda bilimsel prensipleri yakından takip eden bir nörolog uzmanı ve mühendis olarak, endişelenmeniz gereken hiçbirşey olmadığına eminim. Linkini gönderdiğiniz makale, bana göre, panik yaratan ve bilimin bakış açısını temsil etmeyen bir örnektir. Seneler süren çalışamalara yığınla veriye dayanarak elde edilen en iyi bilim, yüksek gerilim hattı, cep telefonu ve bebek telsizlerinin sağlık üzerinde ölçülebilir bir etkisi olmadığını gösteriyor. Örneğin Amerika’nın en prestijli bilim birimi olan Ulusal Araştırma Konseyi, Dr. Carpenter gibi insanların öne sürdüğü yüksek gerilim hatlarının sağlık problemlerine yol açtığı iddialarını çürüten büyük bir çalışma yaptı.
Hatta size endişelenmemeniz için daha iyi bir sebep daha gösterebilirim. Bebek telsizlerindeki fikir ayrılığı aslında DECT denilen dijital bebek telsizleri ve yüksek frekansta (1GHz ve üstü) radyo dalgası yayan benzer aletlere dayanır. Sizin telsiziniz 49 MHz’te çalışır ve bu FM radyo alanından bile daha düşük bir frekanstır. Bu iki açıdan çok önemlidir. Öncelikle, EM radyasyonunun yıkıcı gücü frekans arttıkça artar. Röntgen gibi gerçekten radyasyonu tehlikeli olan frekanslar sizin telsizinkinden trilyon kat daha fazladır. İkincisi, telsiziniz radyo frekansı kullandığı için FCC tarafından çok düşük güçle sınırlandırılmıştır. Bu sizin monitörünüzün, DECT monitörlerle ve cep telefonları ile karşılaştırıldığında daha güvenli olduğu anlamına gelmektedir.
Umarım bu mesaj endişelerinizi yatıştırır. Gerçekten, bebek telsizlerinin bebeğinize yerel radyo istasyonlarından daha fazla tehlike arzetmediğine inanıyorum.“
Özetle benim anladığım:
1. Analog telsizlerden şaşmayın.
2. Telsizi kullanacaksanız bebeğinizden, özellikle kafasından çok uzağa ve hatta belki önüne birşey gelecek şekilde koyun.
3. Telsizi düşünene kadar cep telefonu var, radyo istasyonu var, televizyonu var. Yanmışız zaten.
Sonuçta farklı kattayken telsiz kullanmaya devam ediyoruz. Odalarımız karşılıklı, geceleri kapıları açık bırakıyoruz. Telsiz odanın yatağa ters köşesinde tahta kütüphanenin arkasında.
Bu bilgilerin ve daha birçok güvenlik konusunun peşinde bir dedektif gibi koşturduğu için eşime teşekkürlerimi sunuyorum.
Sağlıcakla ve sağlıklı kalın.

PA 330 en iyi dizi, kristal netliğinde ses ve ECO-DECT modu seçenekleri
ile temel bir DECT bebek telsizi. DECT teknolojisi; Sorunsuz, kristal
netliğinde ses ve güvenilir bağlantı Kanal seçimi Otomatik kanal
seçimi ve otomatik kanal anahtarı ise tespit edilen herhangi bir
girişim Bağlantı fonksiyonları: Permanet veya VOX modu, ECO-DECT modu:
otomatik azaltılması, mesafeye bağlı olarak iletim gücü.


17 Mart 2015 Salı

MEMENİN KANSER DIŞINDAKİ TÜMORAL HASTALIKLARI...

Muayene sırasında ele gelen her kitle kanser olmayacağı gibi şüpheli durumlarda üst tetkiklerle teyid etmekte de yarar olacaktır. Yılda bir kez yapılan doktor muayenesi ve her ay adet sonrasında düzenli olarak yapılan kendi kendine muayenin meme kanserinden korunmada oldukça büyük önemi vardır. Memede kitle ile kendini gösteren hastalıkların bir çoğu görünüm olarak kansere benzemekle birlikte iyi huylu hastalıklardır. Bu tip lezyonları kanserden ayırmak için ultrasonografi ve mammografiden yararlanılmaktadır. 40 yaşın altındaki kadınlarda meme dokusu daha yoğun olmasına bağlı olarak mamografinin bazen güvenilir sonuçlar verememesinden dolayı bu yaşlardaki hastalarda ultrasonografik tetkikler tercih edilir. Amerikan kanser birliğinin bildirisine göre 40 -50 yalarındaki kadınlar 2 yılda bir, 50 yaşından büyük olan kadınlar ise yılda bir kez mammografik incelemeye tabi tutulmalıdırlar.
Memenin kanser dışındaki, iyi huylu sayılabilecek tümoral hastalıklarının başında fibrokistik hastalık gelmektedir. Bundan daha az görülen diğer hastalığı ise fibroadenomdur.
Memenin fibrokistik hastalığı; daha çok orta yaş hastalığıdır. 30 lu yaşlardan sonra menopoza kadar olan dönem içinde rastlanma olasılığı daha sıktır. Yine sıklıkla memenin üst ve dış kadranında görülür. Genellikle bir kaç milimetreden 5-6 cm ye kadar değişen boyutlarda kistik ( içi sıvı dolu ) kitlelerdir. Çoğunlukla bir şikayete neden olmamakla birlikte bazen ağrı, hassasiyet ve şişlik gösterebilirler. En sık ele gelen kitlenin kanser olmasından korkularak hekime başvurulur. Fibrokistik hastalığın meme kanseri ile ilişkisi tartışmalı olmakla birlikte, genel kanı fibrokistik hastalığı olan kadınlarda meme kanseri görülebilme insidansı olmayan kadınlara göre 3-4 kat daha yüksektir.
Fibroadenom; Fibrokistik hastalıktan sonra memenin 2 sıklıkta görülen iyi huylu tümoral hastalığıdır. Ama genellikle 20 - 30 lu yaşlarda görülür. Afaibrokistik hastalığın aksine sıklıkla tek bir kitle şeklindedir. Nadiren birden fazla olurlar. Tek olmaları açısından kanser ile de karışırlar. Bu da fibrokistik hastalık gibi genel olarak bir şikayete neden olmamakla birlikte hekime getiren en sık şikayet ele gelen kitledir. Kansere dönüşme potansiyeli yok denecek kadar az olmakla birlikte hem böyle bir ihtimali ortadan kaldırmak hem de hastanın rahatlamasını sağlamak açısından cerrahi yolla çıkarılmalarında bir sakınca yoktur.

Chicco Lullaby LX Park Yatak-Fuego



Bebeğinizin ilk aylarında onu uyutabileceğiniz bir yatağın, daha sonraki zamanlarda onun oyunlar oynayarak neşeli zamanlar geçirebileceği bir oyun parkına dönüşmesine ne dersiniz? Oyun parkı tabanı dışındaki ek katı sayesinde annenin bebeğin bakımını kolayca yapabilmesini sağlıyor. Ara katı ve üstünde 5 minik hayvancığın asılı olduğu oyun barına bebekler bayılıyor. Müzik köşesi, uzaktan kumandalı loş ışığı ve hafif titreşimi bebeğe uyku esnasında eşlik ediyor. Bu park yatağın sallanma özelliği yoktur. Müzik köşesi uzaktan kumanda ile yönetilebiliyor, bebek ağladığında da cihaz otomatik olarak aktif hale geliyor. Oyuncakların asılı durduğu yumuşak kollar tamamen sökülebiliyor. Kenarlardaki butonlar sayesinde açıp kapatması oldukça kolaydır. Park kapatıldığında çok az yer kaplar, içeriğindeki çantaya konulabilir. Tekerlekleri sayesinde evin istediğiniz köşesine çekilerek taşıyabilirsiniz.Hitap ettiği Yaş Aralığı: Doğumdan itibaren kullanılabilir    

Ürün Ölçüleri:  Açık: 100 x 70 x77,5 cm Kapalı: 25 x 35 x 81,25 cm 

Paket İçeriği: İskelet, Ara kat, Taşıma Çantası, Oyuncaklar, Oyuncak asma kolları, Bez değiştirme ünitesi.

Ürün İç Yatak Ölçüleri: 65x95 Cm (dahil değildir.)


6'LI BEBELAC PİRİNÇLİ SEBZE PÜRESİ





Bebelac Pirinçli Sebze Püresi 125 gr

Hitap Ettiği Yaş Aralığı : 4. aydan itibaren kullanıma uygundur.

Bebelac Kavanoz Mamaları, özenle yetiştirilen ve seçilen taze meyve, sebze ve tahılların zengin karışımından oluşur. Avrupa Birliği Bebek Beslenme Direktiflerine uygun olarak üretilmiştir. Özel ısı vakumlama tekniği ile katkı maddesi kullanılmadan son kullanma tarihine kadar ilk günkü tazeliğini korur. Hem besleyici, hem de güvenli tam bir öğün olarak bebeklere verilir. Sağlıklı cam kavanozlarda sunulur. Birçok çeşidi ile bebekleri yeni tatlar ile tanıştırır. Anneler için büyük kolaylık ve rahatlıktır.

SEBAMED BEBEK LOSYONU 200 ML






Sebamed Bebek Losyonu 200 ml
Sebamed Baby Losyon 200 ml
  • Sebamed Baby Losyon Bebeğin hassas ve kurumaya meyilli cildi için uyumlu ve yumuşak nemlendiricidir
  • Banyosundan sonra veya bebek yağı ile cildi silindikten sonra yüze ve vücuda uygulanan losyon bebeğin cildi üzerinde zararlı mikroorganizmalara karşı koruyucu asit mantonun gelişmesini destekler
  • Sebamed Baby Losyon Papatya ekstresi sayesinde cildi yumuşatır
  • Gliserin ve sorbitol ile cildin nem içeriğini destekleyerek dirençli ve sağlıklı durumda kalmasını sağlar.

14 Mart 2015 Cumartesi

Flanel Home CÜCELER Pamuk Nevresim Takımı


Flanel Home Bebek Nevresim Takımı
Ürün içeriği
Nevresim: 100x150
Çarşaf : 120x160
Yastık:  (1 Adet)
 
40° de elde veya makinede bol su ile yıkayınız.
Çamaşır suyu kullanmayınız.
Ilık ütüleyiniz.
Kuru temizleme yapmayınız.
Kurutma makinesinde kurutulabilir.  
 
% 100 Pamuktur. Yumuşak kumaş dokusu ile bebeğiniz için son derece rahat bir kullanım sunmaktadır. 

Flanel Home PINKY Pamuk Nevresim Takımı


Flanel Home Bebek Nevresim Takımı
Ürün içeriği
Nevresim: 100x150
Çarşaf : 120x160
Yastık:  (1 Adet)
 
40° de elde veya makinede bol su ile yıkayınız.
Çamaşır suyu kullanmayınız.
Ilık ütüleyiniz.
Kuru temizleme yapmayınız.
Kurutma makinesinde kurutulabilir.  
 
% 100 Pamuktur. Yumuşak kumaş dokusu ile bebeğiniz için son derece rahat bir kullanım sunmaktadır. 

13 Mart 2015 Cuma

Aileler dikkat! Tutum hataları dile vuruyor

Erkek çocuklarında, kız çocuklara oranla 4-5 kat daha fazla görülen ve ağır seyreden kekemeliğin sebepleri nelerdir nasıl tedavi edilebilir?

‘Konuşma akıcılığında meydana gelen ritm bozukluğu’ olarak da tanımlanan hastalığın nedenleri farklılık gösterebiliyor.
Uzmanlar, tedavinin olumlu sonuçlanmasında ebeveyn tutumlarının belirleyici olduğunu hatırlatıyor.

kekemelikKEKEMELİK BİR RİTM BOZUKLUĞUDUR

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof.Dr.Nevzat Tarhan, kekemeliğin konuşma akıcılığında duraklama, tekrarlama, uzatma ve bazen de bunlara eşlik eden motor belirtilerle karakterize olan bir ritim bozukluğu olduğunu belirterek şu değerlendirmelerde bulundu:

ERKEKLER DAHA ÇOK KEKELİYOR

‘Çocuklarda 2-7 yaş arasında, en sık da 3-5 yaş arasında ortaya çıkar. Erkek çocuklarında, kız çocuklarına oranla 4-5 kat daha fazla görülür ve daha ağır seyreder. Bunun sebebi kadınların beyinlerinde konuşmayla ilgili olan kısmın daha etkin çalışması, kadınların biyolojik olarak konuşma konusunda daha yetenekli olmasıdır. Ayrıca erkeklerin beyinlerindeki konuşma alanı strese karşı daha kırılgandır. Ailede kekeme birisinin varlığı da çocukta kekemelik riskini arttırır.

KEKEMELER DAHA ZEKİDİR

Kekemeliğin altında yatan sebeplerden biri, çocuğun düşünme hızıyla konuşma hızının birbirine uyumlu olmamasıdır. Çocuk acelecidir, çok hızlı düşünür, ama düşündüklerini ifade etme noktasında konuşması düşüncesine yetişemez. Araştırmalar kekemelerin zekâ ortalamasının genel ortalamanın 14 puan yukarısında, 114 puan civarında olduğunu ortaya koymuştur. Kekemelik asla bir zekâ özrü değildir, aksine kekemeler daha zekidir diyebiliriz.

TUTUM HATALARI KEKEMELİĞE NEDEN OLABİLİR

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan
Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan
Çocuğun kekemeliği bulunduğu ortama, yanındaki kişilere göre değişebilir. Örneğin çocuk annesi yanındayken kekelemeye başlar, annesi gittiğinde konuşması düzelebilir. Böyle bir durumda kekemeliği besleyen unsurun aile tutumu olup olmadığı da araştırılmalıdır. Nitekim çocuklarda sonradan ortaya çıkan kekemeliği tetikleyen bir başka unsur da anne-babaların tutum hatalarıdır. Ebeveynlerden biri çok titiz davranıp çocuğun her şeyinin dört dörtlük olmasını, örneğin okuma-yazmayı mükemmel şekilde öğrenmesini beklerken, diğeri bir an önce bir şeyleri okumaya başlamasını isteyebilir.
Çocuk hem annesinin hem de babasının beklentisini aynı anda karşılayamayınca beyin stres hormonu salgılar, çocuk aşırı stres altında kalır. Bazen beyin aşırı korku hormonu da salgılayabilir. Yaşanan stres kimi çocuğun midesine zarar verir; kimi çocukta alerjiler, saç dökülmeleri görülür; kiminin ses tellerini kilitler. Korku hormonu da beynin konuşma ile ilgili alanında koordinasyonu bozar ve çocukta konuşma bozukluğu görülür.

ÇOCUK GELİŞİMİ HAKKINDA HER ŞEY

Primer, yani doğuştan gelen kekemelik türü ise yukarıda açıkladığımız tablodan biraz daha farklıdır. Böyle bir kekemeliğe sahip olan kişilerde aynı anda otomatik hareketler de görülür. Örneğin kişi dudak büker, ayağını kasar ve yere vurur. Bu kişiler bildikleri şarkıları, duaları hiç takılmadan kusursuz biçimde okurlar. Çünkü bunlar beyinlerine otomatik yazılmıştır. Bilinç burada devre dışı olduğu için bu tür şeyleri rahat yapabilirler. Ancak düşünerek konuşmaları gerektiğinde şaşırıp kalır ve kekelemeye başlarlar.

KEKEMELİĞİN NÖROLOJİK BOYUTU

Kekemeliği anlamak için beyinde bunu neyin tetiklediğini, nelerin ters gittiğini bilmekte fayda vardır. Sağ ve sol beyin birbirine bağlı olarak çalışır. Ancak mesela bir ameliyatta kaza sonucu iki beyin arasındaki bağlantı kesilirse bu durumda kişi sağ elle sol elini tutamaz. Konuşmayla düşünme arasındaki hızı ayarlayamaz. Ne konuştuğunu anlayamaz. Anladığı şeyi sözle ifade edemez. Beyinde ciddi şekilde kaos oluşur. Konuşma ve düşünme arasındaki uyum, ritim, koordinasyon bozulduğunda ise kişi kendisini düzgün şekilde ifade edemez, kekemelik gibi konuşma bozuklukları ortaya çıkar.
Kekemelikte, beyinde konuşma işlevini yapan ağ bozulmuştur. Bu bozukluk primer, yani doğuştan olabilir. Bir kısım insanlarda ise yaşanan bir korku, bir şok, bir travma ağda bozulmaya sebep olabilir ve kekemelik bu şekilde gelişebilir.

KEKEMELİK TEDAVİ EDİLEBİLİR

Birçok rahatsızlıkta, problemde olduğu gibi kekemelikte de erken müdahale düzelme sürecini kısaltacaktır. Bu yüzden ebeveynlerin çocuklarında gördükleri bu ritim aksaklığını hiçbir zaman göz ardı etmemeleri, derhal bir uzmana başvurmaları yerinde bir davranış olacaktır.
Kekemelik tedavisinde yüz güldürücü sonuç almak için öncelikle hem çocuğun hem de anne-babanın sabırlı davranması gerekir. Nasıl eski bir binayı restore etmek yeni bir bina inşa etmekten daha zorsa, bozulan konuşmayı düzeltmek de birisine konuşmayı öğretmekten daha zor olacaktır. Ortada bir yanlış öğrenme vardır ve bunun düzeltilmesine çalışılacaktır. Burada çocuğun istekli olması da başarı oranını arttıracaktır. Çocuk sabırla tedavi disiplinine tam bir uyum gösterdiği takdirde konuşmasında ciddi şekilde düzelme sağlanacaktır.
Sonradan gelişen kekemeliğin tedavisi doğuştan gelen kekemeliğe göre daha kolaydır. Çünkü doğuştan kekemelerde konuşma kaygısı görülmez, ama diğer gruptaki çocuklarda bu kaygı vardır ve hissettikleri kaygı onları düzelme yönünde motive edecektir. Bu çocukların kekemeliği yenme şansları daha yüksektir.

EBEVEYN-ÖĞRETMEN İŞ BİRLİĞİ ŞART

Anne-babalar kekemeliğin tedavi sürecinde çocuğun öğretmeniyle de işbirliği yapmalıdır. Öğretmenin çocuğa nasıl davranması, durumu sınıfa nasıl kabul ettirmesi gerektiği konusunda yönlendirilmesi çok faydalı olacaktır. Örneğin zaten kaygısı yüksek olan kekeme bir öğrenci söz istediğinde öğretmenin onu bekletmemesi, hemen söz vermesi gerektiği; aksi halde çocuğun kaygısının daha da artacağı öğretmene anlatılırsa okul hayatı da çocuğun terapisine büyük katkı sağlayacak ve süreci hızlandıracaktır.’

Annelik bir içgüdü mü davranış mı?

Annelik bir içgüdü mü, davranış mı? İşte uzmanların yorumları.

annelikYapılan araştırmalara göre; içgüdü sadece hayvanlarda bulunmakta, insanlarda ise irade söz konusu olduğu için içgüdü yerine dürtüler yer almaktadır. Buradan yol çıkarak sanılanın aksine insanlardaki ‘annelik’ kavramının bir içgüdü değil, öğrenilmiş bir davranış olduğunu söyleyebiliriz. Fakat annelik kavramının bir seçim olması yanında ona etki eden hormonsal ve duygusal etkenlerden de söz edebiliriz.

SOSYAL ETKİLEŞİMİN ROLÜ

İnsanlarda annelik bir içgüdüdür dersek; tüm kadınların içinde annelik duygusu olduğunu ve içgüdüsel olarak tüm kadınların doğurmak zorunda olduğunu söylemiş oluruz. Oysa dünyada çocuk yapmayı tercih etmeyen bir sürü kadın vardır. Bunun dışında çocuk dünyaya getirip çocuğuna bakamayan ya da terk eden bir sürü kadın vardır. Eğer içgüdüsel bir annelikten bahsedecek olsaydık tüm kadınların doğum yapmasını ve aynı şekilde her kadının çocuğuna aynı annelik duygusuyla bakmasını beklememiz gerekirdi. Bu durumda annelik duygusu bir içgüdü değil bir dürtüdür diyebiliriz.

BEBEĞİNİZLE DOĞRU İLETİİŞM KURMANIN YOLLARI

Sosyal etkileşim, toplum içindeki beklentiler, eşin beklentisi, ailelerin beklentisi, çevredeki çocuk sahibi olan aileler ve kendini bir varlığa adama hissi annelik bilincinin oluşmasında rol oynar. Bir kadının hayatının çoğu anında anne olma ve çocuk yetiştirme kavramları geçmiştir ve kadın çocukluğundan itibaren, oynadığı evcilik oyununda bile kendini bir gün anne olacağına psikolojik olarak hazırlar. Bunun nedeni çocuğun o yaşta annelik içgüdüsü olması değil, annesini kendine model alması ve oyunlarında onu taklit etmesidir.

ANNELİĞİN HORMONSAL YÖNÜ

Bunun dışında elbette anneliğin hormonsal yönü de vardır. Hamilelik sırasında anne adayında hormonsal değişiklikler baş gösterir. Hamilelik süresince hormonlar yardımıyla ve psikolojik olarak annenin kendini doğuma ve doğum sonrasına hazırlamasını bekleriz. Bebeğin belli bir süre anne karnında oluşması bile annenin kendini buna hazırlamasında bir etkendir. Bu 9 ay boyunca anne ile bebek arasında bir bağ oluşur, anne artık bir bebeğinin olacağının farkındadır ve planlarını buna göre yapar, düşünce yapısını buna göre oluşturur.
Doğumda ve doğum sonrasında ise hormonsal değişiklikler nedeniyle özellikle “aşk hormonu” olarak da bilinen oksitosin hormonunun etkisiyle yoğun haz duygusu devreye girer. Bu hormon anneye doğumda güç verir ve ona acı çektirmesine rağmen bebeğini gördüğü an ona yoğun bir bağlılık, sevgi hissetmesine neden olur.
Annelerimizden “Anne olduktan sonra anlarsın” lafını hepimiz duymuşuzdur ve hemen hemen her kadın anne olduktan sonra hayatlarının değiştiğinden, dünyadaki en güzel duygulardan biri olduğundan bahseder. Kaynağı ne olursa olsun “annelik” duygusu insan hayatında çok özel, bir insan için çok sayıda fedakarlık ve sorumluluk gerektiren, küçümsenmemesi gereken güçlü bir duygudur.

MİCKEY NEŞELİ SESLER



Mickey Neşeli Sesler
Mickey\nin karnına bastırıldığında orjinal sesiyle kahkahalar atıyor.Çocuklar Mickey ile beraber gülecek ellerinden bırakmak istemeyecek.

12 Mart 2015 Perşembe

SWİTEL BC 320 BEBEK GECE LAMBASI





Switel Bc 320 Bebek Gece Lambası
Switel Bc 320 Bebek Gece Lambası
El Veya Ses İle Aktive Etme 1-2 Dakikada Otomatik Kapanan Lamba Pilli Çocuk Odası LambasıTedarikci Kodu:SWT-